Bizi Kaybediyorsunuz...
[ 28/8/2001 - 11:00 ]  By Atin  okuyucu@oku.com

Bizi kaybediyorsunuz.
  Biz kim miyiz?   Biz, "Oğlum okuyup mühendis, doktor vs olup da üç kurusa mı çalışacaksın?" demek yerine oğlum, kızım okusun da adam olsun diyen anne, babaların evlatlarıyız. 
Kimimiz hali vakti yerinde ailelerin çocuklarıyken


Bizi kaybediyorsunuz.

Biz kim miyiz?

Biz, "Oğlum okuyup mühendis, doktor vs olup da üç kurusa mı çalışacaksın?" demek yerine oğlum, kızım okusun da adam olsun diyen anne, babaların evlatlarıyız.

Kimimiz hali vakti yerinde ailelerin çocuklarıyken kimimiz fakir ailelerin evlatlarıydık.

İlkokulda lisede aynı sıralarda dirsek çürüttük.

12 Eylül silindirinin üstünden henüz geçmiş bulunduğu Türkiye Üniversiteleri’nin taze yıkıntıları arasından çıktık.

Biz bu gün 30'larımızın civarında en verimli olmamız gereken çağımızdayız.

Biz, mezun olmakla yetinmedik. Bir taraftan canımızı dişimize takıp gece gündüz çalışırken bir taraftan geleceğe hazırlanmak için, hem mesleki açıdan hem de insan olarak, kendimizi yetiştirmeye devam ettik.

Doğayı, sanatı, sporu sevdik, insanları ve bu ülkeyi sevdik.

Lacivert takım elbiseleri çekip sadece kendimiz için çalışıp dünyaya boş boş bakıp hayatı salt Amerikan Doları olarak görmedik.

Her aldığımızın karşılığını fazlasıyla vermeye çalıştık.

Bizi kaybediyorsunuz,

Siz bu vatanın gurur duydukları ve onlarla gurur duyanlar, siz birbirinizi över, birbirinizi omuzlarda gezdirirken biz durmadan çalıştık, ürettik.

Siz vatan millet nutukları atarak bu vatanın taşını toprağını talan edip, kıyılarını, akarsularını rezil eder, ormanlarına acımadan balta vurup, toprağını erozyona uğratırken biz çalıştık.

Biz bu ülkeyi sevdik. Havasını, suyunu, taşını, toprağını, ormanını, ağacını,denizini, kıyısını korumaya çalıştık.

Bizi kaybediyorsunuz,

Biz bu ülkede hukukun üstünlüğünü istedik. Vatandaşların devlet karşısında eşit muamele görmesini istedik. Sokaklarımız güvenli olsun istedik. Siz şehirleri hırsıza kapkaççıya teslim ettiniz, siz Mafya'nın bile adını lekelediniz.

Devletin, ülkenin ve insanlarının geleceğinin aydınlık olması için, eğitime önem vermesini, bizden sonraki kuşakların bizi geçmesini istedik. Ama eğitime laçkalığı, "Paran kadar oku" felsefesini yerleştirdiniz.

Biz sanatı sevdik, bildik ki sanat kalkınmanın, ilerlemenin lokomotifidir.

Biz kazançlarımızdan kesilen vergilerin hiç değilse bir kısmı sanata ayrılsın istedik. Bu sırf bizim için ya da sanatçılar için değil bu ülkenin tüm insanları için, geleceği için gerekli dedik. Siz ise eğitilmiş insandan hep korktunuz kaçtınız. Okumuş gerçek yetenekler dururken nota bilmeyen kıroları sanatçı diye karşımıza çıkardınız.

Bizi kaybediyorsunuz

Ekonomik tedbirler dediniz bizi ezdiniz, vergi dediniz bizi kümesteki kaz bellediniz. Kazancımızdan aldınız yetmedi, Katma değer dediniz aldınız yetmedi, tasarrufu teşvik dediniz aldınız yetmedi. Çağdaş insanin ihtiyacı olacak ne varsa lüks deyip ek vergi istediniz verdik, hep aldınız, hiç vermediniz.

Bizi kaybediyorsunuz,

Çünkü biz bu ülkeyi talan etmek için değil, karşılıksız sevdik ve hep verdik. Ama artık verecek bir şeyimiz kalmadı. Bizi kaybettiniz.

Bittik, tükendik, ne arzumuz ne isteğimiz ne yaşam sevincimiz kaldı.

Becerebilenimiz güneye göç etti, mütevazi bir hayatı seçti, kimimiz bize kucak açan yabancı ülkelere çalışmaya gitti, 2.000.000 kişi Amerika’ya göç etmek için başvurdu.

Bizler gideceğiz ..

Kaybolacağız buralardan ..

İstanbul’daki konsoloslukların Ankara’daki büyükelçiliklerin önündeki kuyruklara bakın, seyredin, biraz belki utanma duygunuz geri gelir.

Eğer yarin Taliban Afganistan’ı benzeri bir Türkiye yerine modern, insanları mutlu bir Türkiye isteyip de bu ülkeyi yattığı yerden kaldırmak, sönmüş bacaları yeniden tüttürmek, duran çarkları yeniden döndürmek isterseniz bizi çok arayacaksınız.

Eğer hala anlamadıysanız tekrarlayalım;


BUNU BİZDEN BAŞKASI YAPAMAZ, AMA SİZ BUNU ANLAMIYOR, BİZİ KAYBEDİYORSUNUZ ...
--------------------------------------------------------------------------------------
Bu sayfa "Konuk Yazarımız" tarafından yazılmıştır. Anadolu Türk İnterneti, okuyucularının olumlu ve seviyeli yazılarına her zaman açıktır. Atin'de yayınlanmasını istediğiniz yazıları lütfen bize iletin. Açık kimliğinizi veya takma bir ismi kullanabilirsiniz. Görüş ve düşüncesi ne olursa olsun, hakaret ve küfür içermeyen, seviyeli bir şekilde yazılmış yazıları yayınlayacağımızdan şüphe duymayın. Konuk yazarlara ait yazıların yayınlanması, bu yazılardaki görüşlerin Anadolu Türk İnterneti'nce paylaşıldığı veya paylaşılmadığını yansıtmaz. ATİN.