Başbakan'ın basın toplantısına İçişleri Bakanı Kutlu Aktaş, Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican ve MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun katıldılar.
(Fotoğraf: HASAN AYDIN)
Yılmaz: Çeteler kurumsallaştı
**Başbakan Mesut Yılmaz, Çakıcı'nın yakalanmasıyla ortaya çıkan bağlantılar hakkında uzunca bir süre sessiz kaldıktan sonra dün yaptığı basın toplantısında
'teşhis'lerde bulundu ve 'vaat'ler
verdi. Yılmaz ''Çetelerle mücadele konusunda önemli mesafeler aldıklarını, ancak devlet içindeki uzantısının tam olarak nerelere kadar gittiğini kestirmekte hâlâ güçlük çektiklerini'' bildirdi.
**''Kurumsallaştığını'' vurguladığı çetelerle mücadeleyi ''anayasal rejimi koruma mücadelesi'' olarak tanımlayan Yılmaz, mafyayla mücadelede kilit görev üstlenmek üzere Emniyet ve MİT mensuplarından oluşan 8 kişilik
özel bir grup kurduklarını açıkladı. Yılmaz, ''Yeşil'' kod adlı Mahmut Yıldırım'la ilgili olarak ''İhbar doğru çıkmadı. Yeşil'i aramaya devam ediyoruz'' dedi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan
Mesut Yılmaz
''Çetelerle mücadele konusunda önemli mesafeler aldıklarını, ancak devlet içindeki uzantısının tam olarak nerelere kadar gittiğini kestirmekte hâlâ güçlük çektiklerini''
bildirdi.
''Kurumsallaştığını''
vurguladığı çetelerle mücadeleyi
''anayasal rejimi koruma mücadelesi''
olarak tanımlayan Yılmaz; mafyayla mücadelede kilit görev üstlenmek üzere emniyet ve MİT mensuplarından oluşan 8 kişilik özel bir grup kurduklarını açıkladı. Yılmaz, çetelere karışan 40 güvenlik ve istihbarat görevlisi hakkında idari işlem yapıldığını aktarırken
''Yeşil''
kod adlı
Mahmut Yıldırım'
la ilgili olarak
''İhbar doğru çıkmadı. Yeşil'i aramaya devam ediyoruz''
dedi.
Yılmaz, İçişleri Bakanı
Kutlu Aktaş,
MİT Müsteşarı
Şenkal Atasagun,
Emniyet Genel Müdürü
Necati Bilican
ile birlikte düzenlediği basın toplantısında organize suç örgütleriyle mücadelede gelinen son noktayı açıkladı. Kardeşi
Turgut Yılmaz'
ın da izlediği basın toplantısında Yılmaz, Susurluk ile birlikte başlayan süreçte Türkiye'nin yeni bir tehdit olarak organize suç hareketi tehdidiyle karşı karşıya olduğunun ortaya çıktığını vurguladı. Yılmaz
''Devleti teslim almaya kadar cüret eden çeteleri, devlet içindeki uzantılarıyla birlikte ortadan kaldırmadan, ülkenin diğer meselelerini çözmek mümkün değildir''
dedi.
Yılmaz
''Devlet ile çeteler arasında bir ilişki bulunmadığını''
savunurken yalnızca kimi kamu görevlilerinin organize suç hareketlerinin içinde yer aldığını söyledi. Elde ettikleri güç ve olanakların organize suç gruplarını azdırdığını ve bu örgütlerin daha büyük hedeflere göz diktiklerini anlatan Yılmaz
''Susurluk öncesi gelinen noktada organize suç oluşumlarının hedefi devlet yönetimi olmuştur. Çeteler kendilerine sağlanan siyasi destek sayesinde devlet içindeki güçlerini arttırmıştır. Kendilerine devletin önemli noktalarında eleman toplamış, adeta devlet içerisinde güçlerini
arttırmak suretiyle kurumsallaşmaya yönelmişlerdir''
dedi.
Yılmaz, terör, işsizlik, enflasyon ve ahlaki yozlaşma gibi ülke sorunlarıyla çete faaliyetleri arasında doğrudan bir bağ bulunduğunu belirterek mafyanın gelişmesinde PKK'nin varlığının önemli etken olduğunu, bazı kamu görevlilerinin terörle mücadele görüntüsü altında uyuşturucu
kaçakçılığı gibi yasadışı işlere yöneldiklerini kaydetti. Organize suç örgütlerinin ellerine geçen büyük miktarlardaki kara para ile ekonominin dengeleriyle oynadıklarını kaydeden Yılmaz
''Devletle iç içe girmiş, ülkeyi istila etmiş olan çeteleri önceki hükümetlerin mirası olarak bulduk. Çetelerle mücadeleyi anayasayı korumaya yönelik, rejim mücadelesi olarak gördük''
dedi.
Yılmaz
''maskeli siyasetçiler''
deyişini kullanarak gazeteci
Faruk Bildirici'
nin DYP Genel Başkanı
Tansu Çiller
hakkında yazdığı Maskeli Leydi kitabına gönderme yaparken şunları söyledi:
''Devlet, millet ve ülke menfaati, vatanseverlik, ülkenin ve milletin bölünmez bütünlüğü gibi değerler, organize suç örgütleri mensupları ile bunların siyasi hamileri tarafından kullanılmaya çalışılmaktadır. Bu iki yüzlü tavırları ibret ve derin bir üzüntüyle
seyrediyoruz. Bu istismarcı menfaat gruplarının ve maskeli siyasetçilerin etkinlikleri, doğrudan devletin itibarını zedelemiştir. Sözüm ona devlet için sıkılan kurşunların, dönüp dolaşıp devletin ve milletin bağrına saplandığı artık aşikârdır. Herkes bunu böyle görüp
teslim etmelidir''
dedi.
Devlet içindeki çete uzantılarının temizlenmeye başlandığını belirten Yılmaz, bir soru üzerine MİT içinden 5 kişi hakkında işlem yapıldığını, 3-4 kişi hakkındaki işlemin de tamamlanmak üzere olduğunu söyledi. Yılmaz,
Emniyet içerisinde de çetelerle bağlantısı olduğu belirlenen 31 görevli hakkında idari işlem gerçekleştirildiğini ifade etti.
Güvenlik güçlerinin, yabancı ülkelerle yaptıkları işbirliği ile uluslararası operasyonlar da gerçekleştirdiğini anlatan Yılmaz
Hüseyin Baybaşin, Kürşat Yılmaz, Alaaddin Çakıcı
ve
Akın Birdal
suikastı sanıklarının yakalanmasına ilişkin bilgileri tepegözle aktardıktan sonra, hesaplaşmalarını televizyonlara çıkarak kamuoyu önünde yapan, ülke içindeyken dahi yakalanamayan kişilerin dünyanın dört yanında izlenerek yakalanmalarının anlamını kamuoyunun takdirine
sunduğunu ifade etti. Yılmaz, son bir yılda 24 ilde gerçekleştirilen 124 operasyonla 723 kişinin yakalandığını ve bunlardan 579'unun tutuklandığını söyledi. Yılmaz, uyuşturucu ile mücadele kapsamında da 5 bin 909 kişinin yakalandığını ve bunların üzerinden toplam 13 ton 634
kilo uyuşturucu ele geçirildiğini bildirdi. Yılmaz, bir yılda ele geçirilen uyuşturucunun dünyada yakalananın yüzde 38'ine, Avrupa'dakinin ise yüzde 54'üne tekabül ettiğine dikkat çekti.
Başbakan Yılmaz'ın gazetecilerin sorularını verdiği yanıtlar ana hatlarıyla şöyle:
Çete Operasyon Grubu:
4'ü emniyet, 4'ü MİT'ten 8 kişilik özel bir grup kuruldu. Bu grubun görevi, örgütlerin liderlerini yakalamak ve her türlü bağlantılarını ortaya çıkarmak. Kendi kurumlarının dahi bilmediği gizlilik içinde çalıştırdık. Bu grup bütün bu olayları açığa çıkardı. Bunların
liderlerinin yakalanmasını sağladı. Bu konuda birlikte çalıştığımız arkadaşlarıma bunları söylüyorum. Suçluları yakalayıp savcılığa sevketmek değil, mekanizmanın işleyişini sağlayacak bilgileri de beraber vermek hedeflenmeli. Türkiye gerçeğinde bilmeliyiz ki, savcıların
görevlerinin üstesinden gelmekte çok ciddi sıkıntıları var. Baskı, tehdit altında görev yapmaktadırlar. O konuda ilave bir çalışma grubu oluşturduk. Bu grup Teftiş Kurulu müfettişleri, mülkiye müfettişleri, EGM ile MİT ve maliye müfettişleri bu örgütlerle ilgili ele geçirilen
bütün delilleri değerlendirecek, yargıya yardımcı olacak dört dörtlük bir dosya sunulmasını sağlayacaktır.
|