4 Milyar Dolarlık Kaynak Paketi
[ 21/4/2001 - 11:00 ]  By Hür Denetçiler  hurdenet@dene.com

Kemal Derviş'in umuda yolculuk paketi  Millete bol bol sabır vaat ediyor. Programın kaderi büyük ölçüde dışarıdan gelecek  dış kaynağa endeksli. Yardıma muhtaç hale gelen Türkiye 100 milyar doları aşkın kaynağı yolsuzluklara kaptırdı. En ucuz  ve öncelikl

Umuda Yolculuk Ne Kadar Sürer?

Geçenlerde 22 Şubat 2001 tarihinde yapılan devalüasyonla birilerinin haksız kazanç elde ettiği iddialarına yer vermiş ve "Tarihin En Büyük Soygunu mu?" diye sormuştuk.

Aynı konuda, elektronik posta yolu ile "Hür Denetçiler" imzalı bir mektup aldık. Mektubu olduğu gibi yayınlıyoruz:


"4 Milyar Dolarlık Kaynak Paketi
Kullanıma hazır, bedelsiz ve beklemeden hemen.

Kemal Derviş'in umuda yolculuk paketi Millete bol bol sabır vaat ediyor. Programın kaderi büyük ölçüde dışarıdan gelecek dış kaynağa endeksli. Yardıma muhtaç hale gelen Türkiye 100 milyar doları aşkın kaynağı yolsuzluklara kaptırdı. En ucuz ve öncelikli kaynak, vurgunculara kaptırılan bu paraların geri alınmasıdır.

Fazla geriye gitmeye de gerek yok. Yalnızca 19-21 Şubat tarihleri arasında kaptırılan tutar en az 4 milyar dolardır. Bu vurgunu yapanlar da açık seçik belli. Yapılması gereken tek şey, öncelikle bu paranın geri alınması, arkasından da diğerlerinin üzerine gidilmesidir.


4 Milyar dolarlık vurgun iki ayrı yöntemle gerçekleşti:

1- Beş Milyar Dolarlık Döviz Satışı

Devalüasyonu "insider trading" yoluyla önceden öğrenen 4 adet bankaya, Merkez Bankası’nca 19-21 Şubat tarihleri arasında 5 milyar Dolar satıldı. Bu satışlara göz yuman, Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel, devalüasyon kararını en az 3 gün önceden öğrenen kişilerden birisi. Devalüasyon öncesi kurdan yapılan satış nedeniyle uğranılan kayıp en az 2 milyar dolar. Hukuka aykırı olarak elde edilen bu iki milyar doların, söz konusu bankalardan, derhal talep edilmesi gerekmektedir. Söz konusu bankaların bir kısmı, satın aldıkları dolarların, Merkez Bankası’na TL karşılığını bile yatırmamışlar, bir kısmı ise piyasadan yoğun biçimde borçlanarak dolar satın almışlardır. Gazi Erçel'in, devalüasyonu biliyor olmasına rağmen, toplam rezervlerin neredeyse %25'ini bulan tutarda dolar satışına izin vermesi, Ülke kaynaklarını belirli gruba peşkeş çekmesi anlamına gelmekte olup son derece ağır bir suçtur. Dolarların geri alınması yanında, iştirak halinde gerçekleştirilen bu ağır sucun bedelinin de taraflara ödettirilmesi gerekmektedir.

Gazi Erçel, devalüasyonun yapıldığı 21 Şubat ve izleyen günlerde dolar kurunu ısrarla, serbest piyasanın %15 daha üzerinde belirlemiştir. Halbuki yapması gereken tam tersi olup, kurun yükselmesini engellemeye çalışmalıydı. Burada soygunun diğer ayağı gerçekleştirilmiştir. Devalüasyon öncesi kurdan dolar satın alanların, Merkez Bankası’nın yardımıyla elindeki dolarları yüksek kurdan satmaları hedeflenmiştir.


2- Ziraat Bankası'nın 19-21 Şubat tarihleri için ödediği 2 milyar Dolar tutarındaki faiz yasal değildir. Derhal geri alınmalıdır.

Ziraat Bankası 19-21 Şubat tarihleri arasında, İnterbank piyasasından bir özel bankaya 3 katrilyon lira borçlanmıştır. Bu tutar için % 7.500 faiz uygulanmıştır. Uygulanan faizin günlük tutarı %20'dir. 3 gün için ödenen faiz tutarı yaklaşık 1.8 katrilyon lira olup o tarihteki kurdan 2 milyar dolara tekabül etmektedir. Tevfik Altınok İktisat Bankası’na el koyduğunda "Bu vicdansız faizleri ödemem demişti" İktisat Bankası’nın belirli müşterilere uyguladığı faiz oranı %2.000 civarındaydı. Ziraat'in ödediğinin neredeyse dörtte biri civarında. Ziraat'in ödediği bu faizlerin hukuki dayanağı bulunmamaktadır. Bu faizlerin derhal geri talep edilmesi gerekmektedir. Banka yönetimi su ana kadar bu konuda hiçbir girişimde bulunmamıştır.

Merkez Bankası 19-21 Şubat tarihlerinde Ziraat'i maksatlı olarak fonlamamış ve bankanın yüksek faiz ödemesi için adeta elinden geleni yapmıştır. Adeta Ziraat'in soyulmasına yardımcı olmuştur. Halbuki Ziraat'i Merkez Bankası fonlasa ve istediği faizi uygulasa bile , faiz sonuçta devletin cebinde kalacaktı. Merkez Bankası üst düzey yöneticileri bile bu davranışın usulsüz olduğunu belirtmektedirler.

Ziraat'in patronu durumundaki Hazinenin başındaki Demiralp de 2 milyar dolarlık bu vurgunu yalnızca seyretmiştir. Ziraat'in genel müdürü Osman Tunaboylu ise o tarihlerde 102 milyar lirasını dolara çevirmekle meşgul olduğu basında çıktı. "Efendim dövize yönelmesinler diye fonlamadım" savı da tamamen geçersizdir. Fonlarsın ama döviz satmazsın. Zaten 5 milyar dolar satıldığına göre böyle bir kaygı da söz konusu değil. Yapmaman gerekeni zaten yapmışsın.

Burada son derece vahim bir iddia var: Ziraat'e 3 katrilyon lira borç veren banka, devalüasyon öncesi Merkez Bankası’ndan dolar alan bankalardan birisi. Satın aldığı dolarların bedelini de peşin ödememiş. Yani devlete hem borçlu hem de alacaklı. Buna rağmen de olmayan alacağına %7.500 faiz uyguluyor. Kriz öncesi bedelini ödemeden dolar alarak kazandığı yetmiyor gibi bir de 3 gün için 2 milyar dolara yakın faiz talep ediyor.

Diğer bir iddia da ; Ziraat Bankası’nın nakit açığı 1 katrilyon lira iken gerekmediği halde 3 katrilyon lira borçlandığı, adeta söz konusu bankaya daha fazla faiz ödemeye çalıştığı yönünde. Bankanın nakit açığı gerçekten 3 katrilyon lira mıydı?

Ziraat Bankası' Fon Yönetiminde ve Yurt Dışı Birimlerinde yapılan işlere hiç kimsenin akli ermiyor. 1999 yılı Yüksek Denetleme Raporu'nda belirtilen rakamlara göre; 31.12.1999 tarihinde 900 trilyon lira nakit fazlası gözüken Banka aynı gün 400 trilyon nakit açığı göstermiş. Ziraat Bankası’na borç vermek son yıllarda en karlı sektörlerin başında geliyor. Bu konuya daha sonra detaylarıyla değineceğiz. 1992 yılından bu yana ayni kişi Fon Yönetiminden sorumludur. Önce Fon Müdürü olan bu şahıs daha sonra da genel müdür yardımcısı olarak Fon'dan sorumlu olmaya devam etmiştir. 9 senedir bankanın bu en önemli biriminden ayni kişinin sorumlu olması akla yığınla soru getirmektedir.

Sonuç: Aradan 2 aya yakın zaman geçmesine rağmen, Devletin 4 milyar dolar zararına yol açan bu vurgunlarla ilgili bir girişim söz konusu değildir. Son derece açık olan bu vurgunun incelenmesi ve soruşturulması yalnızca 1-2 günlük istir. Bu konuda herkesin üzerine düsen görevi derhal yapması gerekir. 4 milyar dolar derhal geri alınmalı ve sorumlular hakkında işlemlere başlanmalıdır. Aksi halde umuda yolculuk daha çok sürer.

Saygılarımızla,


Hür Denetçiler"
--------------------------------------------------------------------------------------
Bu sayfa "Konuk Yazarımız" tarafından yazılmıştır. Anadolu Türk İnterneti, okuyucularının olumlu ve seviyeli yazılarına her zaman açıktır. Atin'de yayınlanmasını istediğiniz yazıları lütfen bize iletin. Açık kimliğinizi veya takma bir ismi kullanabilirsiniz. Görüş ve düşüncesi ne olursa olsun, hakaret ve küfür içermeyen, seviyeli bir şekilde yazılmış yazıları yayınlayacağımızdan şüphe duymayın. Konuk yazarlara ait yazıların yayınlanması, bu yazılardaki görüşlerin Anadolu Türk İnterneti'nce paylaşıldığı veya paylaşılmadığını yansıtmaz. ATİN.