Header $articleheadline_he$ "ArticleHeadline" Detay Sayfa Header

 

 

     

 

 

 
2021-08-24

Detay Sayfa

Tüm Dosyaların Listesi

News Database Template Page Example

Rüşvetin Belgesi 02 - Selim Edes'ten Düzeltme

25/10/2000 - 11:00 - Atinİlgili Bağlantı Yorumlar Bu Yazıyı Bir Tanıdığına Yolla Bu Yazıyı Yazdır  

      

Sayın Anadolu Türk İnterneti Yetkilisine ,

“Rüşvetin Belgesi” başlıklı yazınızı okudum. Öncelikle size teşekkür etmek istiyorum. Zira, benimle ilgili bu konunun ilk defa gerçeğe son derece yakın yazıldığını görüyorum.

Bu arada küçük bir hususta düzeltme yapmak istiyorum. Yazınızda bahsettiğiniz gibi 45 gün hapis cezamın eksik kalması yanlış hesaplamadan kaynaklanmıyor. Yaralama olayı ile ilgili mahkemenin son celsesinde kararı şu şekilde verildi.

Savcı, benim için dolaylı yoldan yaralamaya azmettirmekten ceza verilmesini istedi. Bu suçun, kanuni indirimlerden sonra cezası 4 ay hapisti. Hakim heyeti üç kişiden müteşekkildi. Üyelerden bir tanesi başından beri benim beraatımı talep ediyordu ve nihai kararda da beraatım yönünde karar verilmesini istedi.

Diğer iki hakim ise, son derece garip bir şekilde, dolaylı yoldan değil doğrudan yaralamaya azmettirmenin cezasını verdiler. Bu durumda karar oy çokluğu ile, savcının talebinin iki misli olan 8 ay olarak tecelli etti.

Benim bildiğim adalet terazisi savcı ile sanığın iddialarını tartıp doğru olanı saptar. Savcının talebinin üstünde karar vermek pek terazi mevhumuna uymuyor. Ben o sırada cezaevinde 6.5 ay doldurmuştum. Dolayısı ile, temyizde kararın bozulması ihtimaline karşı, bu son celsede tahliye kararı verdiler. Eğer temyiz bozsa ve nihai karar beraat veya 4 ay ceza ile sonuçlansa idi, fazla bile ceza çekmiş olacaktım.

Bu konu açılmışken, size bir hususu daha bildirmek isterim.

Mahkemelerin devamı sırasında Emlak Bankasının avukatları da müdahil olarak bulunuyordu. Benim avukatım müdahil olmalarına gerek olmadığını ve bu durumun kaldırılmasını talep etti. Mahkeme heyeti bu talebi kabul etti ve Emlak Bankasının avukatlarının müdahil avukat mahallinden ayrılmalarını istedi. Bu sırada ben söz aldım ve Bankanın o sıradaki Genel Müdürü olan Şükrü Karahasanoğlu’nun koltuğunun altına birtakım dosyalar alarak medyaya gittiğini, tamamen çarpıtılmış iddialar ile kamu oyu önünde benim itibarımı sarstığını, halbuki eğer ben gerçekten bir suç işlediysem medyaya değil mahkemelere müracaat etmesi gerektiğini ve dolayısı ile Emlak Bankasına karşı işlenmiş bir suçum varsa banka avukatlarının mahkemeyi terk etmeden önce benim için suç duyurusunda bulunmalarını istedim. Mahkeme başkanı bu sorumu avukatlara yöneltti ve duyuruda bulunulacak bir suç olup olmadığını sordu. Avukatlar da beyan edilecek bir şeyleri olmadığını söyleyip ayrıldılar. Fakat ne kadar enteresan ki, bu konuşmalar Başkan tarafından zapta geçirilmedi. Bu dava ile ilgili en ufak ayrıntılara kadar her şeyi takip eden ve yazan, mahkeme salonunu her seferinde tıklım tıklım dolduran medya mensupları da bu yukarda geçen konuşmalara hiçbir şekilde yer vermediler.


Saygılarımla,

Selim Edes

24 Ekim, 2000




FastCounter

 

Hit Counter

  Anadolu Türk İnterneti

 

Güncelleştirme : 24.08.2021 - 15:50